10 Eylül 2014 Çarşamba

İKİ DEVRİN PERDE ARKASI SİYONİSTLERİN PROTOKOLLERİ : Milletlerarası Siyonist Teşkilatı'nın amaçları nelerdi? Birinci Dünya Savaşı'na nasıl girdik? Gizli teşkilatımızın en mühim ajanı kimdi? Malta zindanlarında kimler vardı?


(Teşkilat-ı Mahsusa Başkanı Hüsamettin Ertürk)
Yazar : Samih Nafiz Tansu     İlgi Kültür Sanat Yayınları

"Çok mühim şahsiyetlerin özel hayatlarına dair bu sahneler, okuyucularımızın gözleri önünde daima iki devri, İmparatorluk ile mütareke yıllarını ve bu iki devrin perde arkasında bugüne kadar gizli kalmış pek mühim meselelerini aydınlatacaktır. "

Emekli Süvari Albayı Hüsamettin ERTÜRK

Abdülaziz intihar mı etti, yoksa öldürüldü mü?
Jöntürkler İstanbul'da nasıl teşkilatlanmışlardı?
31 Mart Vakası'nın arka planında ne vardı?
Milletlerarası Siyonist Teşkilatı'nın amaçları nelerdi?
Birinci Dünya Savaşı'na nasıl girdik?
Gizli teşkilatımızın en mühim ajanı kimdi?
Malta zindanlarında kimler vardı?
Milli Müdafaa Grubu nasıl kuruldu?
Milli cephelerin silahları ve teçhizatı nasıl temin edildi?
Son Osmanlı hükümdarı nasıl kaçtı?

Bu ve benzeri soruların cevapları o dönemin en önemli tanıklarından birinin anlatımıyla günışığına çıkıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Teşkilatı Mahsusa Başkanlığı ve Mütareke yıllarında Milli Müdafaa Grubu Başkanlığı görevlerinde bulunan emekli Süvari Albayı Hüsamettin Ertürk'ün hatıralarını zamanın önde gelen gazetecilerinden Samih Nafiz Tansu'ya anlatmasıyla hayat bulan eserle, iki devrin -Osmanlı'nın son dönemi (Mütareke yılları) ve Milli Mücadele dönemi- karanlıkta kalan birçok olayı aydınlığa kavuşuyor.

Teşkilat-ı Mahsusa, o yıllarda dünyanın en güçlü ve en etkin örgütlerinden biriydi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika basta olmak üzere üç kıtada örgütlenen Teşkilat-ı Mahsusa ajanlarının pek azı örgüt mensubu olarak tanınıyordu. Resmi üyelik listeleri bulunmamakla böyle bir listenin yayınlanması, Ortadoğu'daki birçok devlet adamını rahatsız edecekti.

Eşref Kuşçubaşı

Örgütte doktorlar, mühendisler, gazeteciler, politikacılar ve subayların yanı sıra, geçmişi oldukça karanlık ama sadakatlerinden kuşku duyulmayan gerilla savaşı uzmanları da yer alıyordu. Böylesine zengin bir "ajan kadrosu"na sahip olmasına rağmen Türkçe ve yabancı dillerde yayınlanan kitaplarda Teşkilat-ı Mahsusa'dan pek söz edilmemesi, söz edenlerin de yeterince bilgi vermemesi teşkilatın faaliyet alanı ve personel sayısını gizli tutmakla yükümlü olan Osmanlı devlet adamlarının bir taktik başarısıydı. 
Philip H. Stoddard

Millî İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) atası olan “Teşkilât-ı Mahsusa”nın son Başkanı Hüsamettin Ertürk, ele geçirdiği Siyonistlerin Protokolleri’ni anılarında açıkladı.
Söz Teşkilât-ı Mahsusa’nın son Başkanı Hüsamettin Ertürk’te:
Ben Teşkilat-ı Mahsusa’da çalışırken Dünya’ya hakim olmak isteyen bu Milletlerarası Siyonist Teşkilatının elimize geçen 22 maddelik düsturları vardı ki, ne kadar manalıdır. Burada şöyle yazılıdır:

1 – Genç nesilleri mugayir-i ahlak telkinlerle bozmalı,
2 – Aile hayatını yıkmalı,
3 – Insanlara, aşağı sınıflarla tahakküm etmeli,
4 – Sanatı zayıflatmak, edebiyatı müstehcen ve şehevi bir hale sokmalı,
5 – Mukaddesata hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilane vak’alar uydurmalı,
6 – Hududsuz bir lüks, başdöndürücü modalar icad etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik eylemeli,
7 – Kalabalıkların vakitleri, eğlenceler, oyunlarla oyalanmalı, herkes düşünmekten alıkonmalı,
8 – Müfrit nazariyelerle (kuramlarla) fikirler zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar yaratılmalı, içtimai sınıflar arasına kin ve itimatsızlık sokulmalı,
9 – Aristokratlara müthiş vergiler koyarak onları bunaltmalı, aralarına kin ve itimatsızlıklar saçmalı,
10 – Mal sahipleriyle işçilerin arasını bozmalı, grevler, sabotajlar tertib ettirmeli,
11 – Yüksek tabakanın manevi kuvvetini her çareye başvurarak kırmalı,
12 – Sanayiin ziraati ezmesine imkan vermeli, böylece köylü sınıfını ortadan kaldırmalı,
13 – Saçma nazariyeleri ortaya atarak halkı gayri kabil-i tatbik fikirlerle dolambaçlı yollara sevketmeli,
14 – Hayat pahalılığını körüklemeli, ücretleri arttırmalı,
15 – Beynelmilel mes’eleler ihdas ederek milletler arasına kin ve nefret tohumları serpmeli,
16 – Milletlerin mukadderatını tahsil ve terbiyeden mahrum kimselerin ellerine tevdi ettirmeli,
17 – Bütün hükumet şekillerini değiştirmeli, bir çok sırları ifşa etmeli,
18 – Meşru hükumet tarzlarından mutlak bir istibdada gitmeli,
19 – Siyasi, iktisadi buhranlar yaratmalı, servetleri mahvetmeli,
20 – Mali istikrarı bozmalı, iktisadi krizleri çoğaltmalı, spekülasyonlara, enflasyonlara yol açmalı, altını mahdud ellerde toplamalı, muazzam sermayeleri felce uğratmalı,
21 – Hükumetlerin ölümlerini hazırlamalı: Insaniyeti elem, ıstırab ve yoksulluk içine atmalı.
Teşkilat-ı Mahsusa’nın dikkatli tetkikleri neticesinde vardığımız hakikat şudur ki, 1892 denberi Dünyamız, bu zihniyetteki Yahudiler’le mücadele halindedir. Bunlar bir “Cihan Ihtilali” hazırlamaktadırlar.

KAYNAK:
Hüsamettin Ertürk’ün Hatıraları, Iki Devrin Perde Arkası, kaleme alan: Samih Nafiz Tansu, Sebil Yayınevi, Istanbul 1996, sayfa 48, 49.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder